Kalp pilinde elektrikli araç korkusu! 2 yer hariç endişeye gerek yok, işte sonuç

“`html

Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Otomobil sektörü, insanların yaşamını kolaylaştırmak ve güvenli sürüş deneyimini artırmak amacıyla sürekli yenilikler sunmaktadır. Bu alandaki en dikkat çekici gelişmelerden biri ise elektrikli araçlar. Çevre dostu ve yaşamı kolaylaştıran elektrikli araçlarla ilgili tartışmalar son zamanlarda sıklıkla gündeme geliyor. Peki, bu tür araçların kalp pili ve defibrilatör gibi kardiyovasküler cihazlara sahip bireyler üzerindeki etkileri nasıl? Elektrikli araçların yaydığı elektromanyetik dalgaların, kalbi destekleyen cihazları olan kişiler için risk oluşturup oluşturmadığı merak edilmektedir. Bu konuya dair bazı karşıt görüşler bulunmakla birlikte, yapılan araştırmalar bu meselenin netliğine kavuşmasına yardımcı oldu. Uzmanlar elde edilen bulguları ayrıntılı bir şekilde inceledi.

ELEKTRİKLİ ARAÇ KULLANIMI GÜVENLİ Mİ?

Kalp pilleri ve defibrilatörler, kalp ritmi bozuklukları veya kalp yetmezliği yaşayan bireylerin tedavisi için kullanılan hayati cihazlardır. Araştırmalara göre, dünya genelinde 8 milyon ile 12 milyon arasında insanın kalp pili kullandığı tahmin ediliyor.

Elektrikli araç kullanımının arttığı günlerde, bu araçların kalp pili ve defibrilatör taşıyan kişiler üzerindeki etkileri önemli bir tartışma konusu haline geldi. Bu araçların, kardiyak cihazları olan bireyler için gerçekten tehlike yaratıp yaratmadığı merak konusu. Düşük veya yüksek elektromanyetik dalga yayma potansiyeli nedeniyle, bu araçların kalp pilleri ve defibrilatörler ile etkileşimi hakkında sorgulamalar bulunmaktadır. Bu soruların cevabını bulmak adına, Barselona’da bulunan Avrupa Kalp Ritmi Derneği (EHRA) bir araştırma yürüttü ve 130 denek üzerinde detaylı çalışmalar yaptı.

130 DENEK ÜZERİNDE ARAŞTIRMA YAPILDI

Elektrikli araçların daha hızlı şarj edilmesini sağlayan 350 kW’a kadar güç sunabilen yüksek güçlü şarj cihazları geliştirilmiştir. Yeni nesil bu şarj cihazları, DC (doğru akım) teknolojisi kullanırken, eski şarj cihazları genellikle AC (alternatif akım) ile çalışır. Daha güçlü şarj akımları, daha yoğun bir manyetik alan ve dolayısıyla elektromanyetik girişim riskini artırabilir, bu da kalp pillerinin düzgün çalışmamasına neden olabilir.

Katılımcıların ortalama yaşı 59’du ve bu kişilerin %21’i kadınlardan oluşuyordu. Çalışma süresince yüksek güçlü şarj kapasitesine sahip dört tamamen elektrikli araç kullanıldı. Ancak, araştırma ekipleri bu araçların 350 kW’lık maksimum şarj hızını almadığını belirtti. Gelecek nesil elektrikli araçların daha yüksek şarj kapasiteleri olacağından, 350 kW’lık güç alabilen bir test aracı da kullanıldı.

Kardiyak cihazların elektromanyetik girişime karşı hassasiyeti artırmak adına, katılımcılardan her bir aracın şarj kablosunu doğrudan cihazlarının üzerine koymaları istendi. Katılımcılar, kalp pilinin işlevinin bozulması veya anormal kalp ritimleri gibi olumsuz durumlar açısından izleme altına alındı. Araçlar şarj edildikten sonra kardiyak cihazlarda herhangi bir değişiklik veya hasar olup olmadığı kontrol edildi.

HERHANGİ BİR OLUMSUZ DURUM BELİRLENMEDİ

Araştırmacılar, elektromanyetik girişimden ötürü kaydedilen herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadı ve toplamda 561 şarj işlemi gerçekleştirdi. Özellikle kalp pillerinde ritim engellenmesi veya defibrilatör kullanıcıları için ağrılı şok tedavisi gibi olumsuz tespitlerin oluşmadığı bildirildi. Çalışma, en kötü senaryoları göz önünde bulundurarak tasarlanmış olmasına rağmen, yüksek güçlü şarj cihazlarının kullanımında klinik olarak kaydedilen bir elektromanyetik girişim veya cihaz arızası bulunamamıştır. Bu da, kardiyak cihaz kullanan hastaların elektrikli araç kullanımında herhangi bir kısıtlama olmadığını göstermektedir.

Bu çalışma, elektrikli araçlar için ev tipi şarj cihazları yerine daha çok yüksek güçlü şarj sistemlerine odaklanmıştır. Ancak uzmanlar ev tipi şarj cihazları hakkında da açıklamada bulundu. Alman Kalp Merkezi’nden Dr. Carsten Lennerz, “Ev tipi şarj cihazları daha düşük akım kullanır ve daha farklı bir manyetik alan oluşturur. Araçların evde şarj edilmesi, şarj kablolarının yanında uzun süre kalmamak gibi basit önlemlerle güvenli olacaktır” dedi.

‘RİSKLER SON DERECE DÜŞÜK, GÜVENDELER’

Konuyu daha iyi anlayabilmek için Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emrah Ermiş ile görüştük. Elektrikli araçların kalp pili veya defibrilatör taşıyan bireyler için güvenli olup olmadığını sorduk. Doç. Dr. Ermiş “Son zamanlarda elektrikli araçlar için 350 kW’a kadar güç sağlayan hızlı şarj istasyonları geliştirildi. Bu, daha yüksek bir şarj akımı ve daha güçlü bir manyetik alan anlamına geliyor. Kalp pili veya defibrilatörü olan kişiler, elektrikli araçları kullanırken, seyahat esnasında veya araç şarj edilirken yanlarında herhangi bir olumsuz durum olabileceğiyle ilgili resmi bir öneri bulunmamaktadır. Bu durum, elektrikli araçların gün geçtikçe yaygınlaşması ile birlikte bu kişilerde kaygıya neden olmaktadır.” dedi.

Avrupa Kalp Ritmi Derneği tarafından gerçekleştirilen çalışmayı tekrar hatırlatan Doç. Dr. Ermiş, “Elektrikli araç kullanırken kalp pilleri olan hastalar için herhangi bir kısıtlama yok, ister yüksek güçlü şarj istasyonlarıyla şarj ederken ister aracın içinde oturuyorlarken kalp cihazlarıyla ilgili sorun yaşama riski son derece düşüktür” ifadelerini kullandı.

MR VE X-RAY DIŞINDA ENDİŞE EDİLMEMELİ

Gelişen teknoloji ile birlikte manyetik alan ve elektrik yüklü alanlar arasındaki etkileşimimiz artmaktadır. Elektrikli araçlar ile ilgili kafa karışıklığı giderek azalıyor. Ancak yalnızca elektrikli araçlar değil, birçok manyetik alana maruz kalan durumlar da kalp pili ve defibrilatör kullanan bireyler için yaşamı zorlaştırabilir mi?

Doç. Dr. Ermiş, Kalp pili takan hastaların, MR çekimleri öncesinde cihazlarını uygun moda almak zorunda olduklarını bilmesi gerekir. Bunun haricinde endişe duymalarına gerek yok. Ancak X-ray cihazlarından geçerken cihaz uyarı verebilir, bunun için tek yapmaları gereken pil kartlarını göstermektir. şeklinde açıklamalarını tamamladı.

“`

Related Posts

Yorgun, gergin, huzursuz musunuz? Nedeni bu olabilir

Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte vücudun su ihtiyacı da yükseliyor. Uzmanlar, yeterli su tüketiminin sadece fiziksel sağlık için değil, ruhsal denge ve stres kontrolü açısından da kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Dubai’den geldiği Bursa Şehir Hastanesi’nde, sağlığına kavuştu

Kalp yetmezliği şikâyetiyle Dubai’den gelerek Bursa Şehir Hastanesi’ne başvuran Kathleen Kaye Concepcion Alcos (33), minimal invaziv yöntemle gerçekleştirilen başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu.

Prof. Dr. Çelik: Zayıflama baskısı gençleri anoreksiya riskiyle karşı karşıya bırakıyor

Prof. Dr. Çelik: Zayıflama baskısı gençleri anoreksiya riskiyle karşı karşıya bırakıyor

The Wall Street Journal yazdı: Zayıflama iğneleri sadece kilo verdirmiyor

Amerikan gazetesi The Wall Street Journal, Ozempic ve benzeri zayıflama iğnelerinin sadece şeker ve obezite değil; kalp, karaciğer, artrit, uyku apnesi ve Alzheimer gibi birçok hastalıkta da umut verdiğini yazdı. Ancak uzmanlar uyarıyor: Bu ilaçlar herkese göre değil. Bilinçsiz kullanım, beslenme bozukluğu ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca maliyet, yan etki ve erişim hâlâ büyük engel.

Geceleri aç uyanıyorsanız dikkat: Bu durum bir hastalık habercisi olabilir

Gece uykusundan açlık hissiyle uyanmak sadece psikolojik değil, gizli bir metabolik hastalığın habercisi olabilir. Uzmanlar, bu durumun gizli hipoglisemi ve insülin direnci gibi ciddi sağlık sorunlarına işaret edebileceğini dile getirdi.

Yeni diyabet türü resmi olarak tanındı: Tip 5’in sebebi yetersiz beslenme olarak belirlendi

Yetersiz beslenmeyle bağlantılı bir diyabet türü olan ‘Tip 5 diyabet’ Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından resmen tanındı.